İklim değişikliklerinin kent üzerindeki etkileri… 

21’inci yüzyılda Dünya; kuraklıklar, yangınlar, depremler, pandemi, seller vs gibi doğa felaketleri karşı karşıya. Tüm dünyayı etkisi altına alan covid felaketinin ardından dünyada olduğu gibi Türkiye’de birçok doğa felaketi meydana geldi. Havaların oldukça kurak geçtiği yaz mevsiminde Çanakkale’de meydana gelen iki büyük yangın bu felaketlere örnek olarak gösterilebilir, yangınların ardından zarar gören birçok hane, arı kovanları, tarım arazileri her ne kadar can kaybı olmamasına rağmen insanların geçim kaynaklarına, evlerine zarar vermesi ile bir buhranın içerisine sürükledi.

1391

2023 yılının sonlarına gelirken bir yıllık süreç içerisinde iklimde meydana gelen değişikler ise görmezden gelinemez. Yaz mevsiminin oldukça kurak geçmesi beraberinde barajlarda su seviyelerinin azalması, yangınların artış göstermesi ve bununla birlikte bitki örtülerinin ve hayvanların yaşam alanlarının zarar görmesine yol açtı. İklim krizinin dünya üzerindeki etkileri oldukça kritik noktalara ulaşıyor; insanları gıda ve su kıtlığı, artan seller, aşırı sıcaklar, daha fazla hastalık ve ekonomik kayıplarla karşı karşıya getiriyor. Aralık ayının gelmesi ile birlikte Çanakkale’de kış mevsiminin tam olarak gelmesi ile birlikte ilkbahar, kış, sonbahar, yaz mevsimlerinin artık yaz ve kış olarak kendini göstermeye başladığını gösteriyor. Yaz mevsiminin yangınlarla mücadele içinde geçtiği Çanakkale’de kış mevsiminin ise bir anda oldukça keskin bir soğukla gelmesi ardından bir sonraki gün oldukça sıcak geçmesi ise insanlara artık mevsimlerin olması gerektiği gibi meydana gelemediğini ve bu durumum iklim krizine yol açtığını gösteriyor.

Aralık ayının gelmesi ile birlikte Çanakkale’de de sert soğuklar kendini göstermeye başladı. Öte yandan mevsimler arasında meydana gelen değişiklikler nedeniyle bir gün eldiven, bere, atkı ile bile ısınamazken bir sonra sadece ince bir hırka bile yetebiliyor ısınmaya. Mevsimlerin oldukça dengesiz bir hal alması ise insanlar üzerinde ruhsal sorunlara da yol açmaya başlıyor. Kentte ise son birkaç gündür güneşli havaların hakim olması ile seyyar satıcılar, sokak müzisyenleri, balıkçılar bu durumu fırsat bilip sokaklarda yerlerini aldılar.

Kentin soğuk rüzgarlarına rağmen balıkçılar yerlerini aldı

Aralık ayının gelmesi ile birlikte Çanakkaleli balıkçılar, oltalarını uskumru, lüfer, palamut, torik için denize fırlatmaya başladı. Gerek akşamın serin saatlerinde gerek sabahın ilk ışıklarında Marina, Gestaş, Ağlayan Kayalar, İskelede yerini alan balıkçılar, akşamüstü ise balıklarını ya alıcılarını bulsun diye marina girişinde satışa çıkarıyor ya da akşam keyifli bir akşam yemeği için tavaya atıyor, e Aralık ayı ve bunca soğuğun ardından iki seçenek de balıkçıların kendi bilecekleri iş, Çanakkale’nin sert rüzgarına rağmen ellerinde oltaları deniz kenarında bekliyorlarsa cefayı çektikleri gibi sefasını çekmek de onların hakkı oluyor.

Sokak müzisyenini hayretle dinleyen kediler

İskelede ya da Yeni Kordon’da güzel havaların belki de en iyi keyfini çıkaran sokak müzisyenleri oluyor. Güneş biraz kendini göstersin, Çanakkale sokakları farklı tarzlarda müziklerle bir araya geliyor. Kimi müzisyen hayvanlara olan sevgisi ile ortaya insanın içini ısıtan görüntüler çıkarırken kimisi ise vatandaşlar tarafından pek bilinmeyen enstrümanlarla merak uyandırıyor. Öte yandan müzik sadece insanların ruhuna iyi gelen bir şey değil, müziğin etkileyici sesi kentin kedilerinin oldukça ilgisini çekiyor, öyle ki bir gün iskeleye indiğinizde bir kedi grubunun mızıka çalan bir müzisyeni hayretle izlemesine şahit olabilirsiniz.

Kentin ayrılmaz parçası; seyyar satıcılar

Sanırım Çanakkale’yi seyyar satıcılardan ayrı düşünmek olmaz. Kentin birçok yerinde seyyar satıcılar, acıkınca karşımıza midye, mısır, pilav üstü ve tavuk ile karşımıza çıkarken, kimi zaman da renkli renkli balonları, pamuk şekerleri ile çocukları heyecanlandırmaya devam ediyor.(Dilan Kaynak)

Paylaş