Ramsar Sözleşmesi Nedir? Sulak Alanların Korunması İçin Neden Önemli?

Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımına yönelik uluslararası bir anlaşmadır. Sözleşme, 1971 yılında ismini aldığı İran’ın Ramsar şehrinde imzalandı. Türkiye, 1994 yılında sözleşmeye taraf oldu. Peki, Ramsar Sözleşmesi nedir? Sulak alanlar neden önemlidir? Hangi sulak alanlar Ramsar alanı olarak kabul edilir? İşte, sulak alanların korunması için neden önemli olan Ramsar Sözleşmesi hakkında bilmeniz gerekenler.

1981

Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşmedir. Sulak alanlar, doğal veya yapay, devamlı veya geçici, tatlı, acı veya tuzlu sular, bataklık, sazlık ve turbiyerler gibi canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün suları kapsar. Sulak alanlar, biyolojik çeşitlilik, su kaynakları, iklim değişikliği, gıda güvenliği, kültürel miras ve rekreasyon gibi pek çok açıdan fayda sağlar. Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların uluslararası önemini belirleyen 9 kritere göre, ülkelerin kendi iradeleriyle seçtikleri sulak alanları Ramsar alanı olarak ilan etmelerini ve bu alanların korunması için gerekli önlemleri almalarını öngörür. Türkiye, şu ana kadar 14 sulak alanı Ramsar alanı olarak belirlemiştir. Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması için ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.

Sulak alanlar, yeryüzünün en önemli ekosistemlerinden biridir. Sulak alanlar, doğal veya yapay, devamlı veya geçici, sürekli veya mevsimsel, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde 6 metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyerler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan su altında kalan yerler olarak tanımlanır. Sulak alanlar, biyolojik çeşitlilik, su kaynakları, iklim değişikliği, gıda güvenliği, kültürel miras ve rekreasyon gibi pek çok açıdan fayda sağlar. Sulak alanlar, aynı zamanda, su kuşlarının yaşama ortamı veya mevsimsel göç zamanında uğrak noktaları olması açısından büyük öneme sahiptir. Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı, hem insanların hem de doğanın geleceği için hayati bir önem taşır. Bu amaçla, 1971 yılında İran’ın Ramsar şehrinde imzalanan Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması için uluslararası bir işbirliği platformu oluşturmuştur.

Ramsar Sözleşmesi Nedir?

Ramsar Sözleşmesi, Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme olarak da bilinir. Sözleşme, 2 Şubat 1971 tarihinde İran’ın Ramsar şehrinde imzalandı. Sözleşme, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşmedir. Sözleşme, sulak alanların uluslararası önemini belirleyen 9 kritere göre, ülkelerin kendi iradeleriyle seçtikleri sulak alanları Ramsar alanı olarak ilan etmelerini ve bu alanların korunması için gerekli önlemleri almalarını öngörür. Sözleşme, ayrıca, sulak alanların korunması için ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir. Sözleşme, şu anda 171 ülke tarafından imzalanmıştır. Sözleşme kapsamında, dünya genelinde 2.412 sulak alan, toplam 254.540.512 hektarlık bir alanı kapsayacak şekilde Ramsar alanı olarak belirlenmiştir.

Türkiye’de Ramsar Alanları

Türkiye, 30 Aralık 1993 tarihinde Ramsar Sözleşmesine taraf olmuştur. Sözleşme, 94/5434 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla 17.05.1994 tarihi ve 21937 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye, şu ana kadar 14 sulak alanı Ramsar alanı olarak belirlemiştir. Bu alanlar, toplam 183.364 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Türkiye’deki Ramsar alanları şunlardır:

  • Akyatan Lagünü (Adana)
  • Burdur Gölü (Burdur)
  • Gediz Deltası (İzmir)
  • Göksu Deltası (Mersin)
  • İğneada Longoz Ormanları (Kırklareli)
  • Kızılırmak Deltası (Samsun)
  • Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi (Muğla)
  • Kuş Cenneti Milli Parkı (Balıkesir)
  • Lake Meke (Konya)
  • Manyas Gölü (Balıkesir)
  • Sultan Sazlığı Milli Parkı (Kayseri)
  • Tuz Gölü (Ankara, Aksaray, Konya)
  • Uluabat Gölü (Bursa)
  • Yumurtalık Lagünü (Adana)

Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımına yönelik uluslararası bir anlaşmadır. Sulak alanlar, biyolojik çeşitlilik, su kaynakları, iklim değişikliği, gıda güvenliği, kültürel miras ve rekreasyon gibi pek çok açıdan fayda sağlar. Sulak alanların korunması, hem insanların hem de doğanın geleceği için hayati bir önem taşır. Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların uluslararası önemini belirleyen 9 kritere göre, ülkelerin kendi iradeleriyle seçtikleri sulak alanları Ramsar alanı olarak ilan etmelerini ve bu alanların korunması için gerekli önlemleri almalarını öngörür. Türkiye, şu ana kadar 14 sulak alanı Ramsar alanı olarak belirlemiştir. Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması için ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.

(Haber Merkezi)

Paylaş