CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara’da bulunan Devlet Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Vefatının ikinci yılında düzenlenen anma törenine Deniz Baykal'ın oğlu Ataç Baykal, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çok sayıda partili ve Baykal'ın yakınları katıldı. Tören, CHP lideri Özel'in Baykal'ın kabrine çelenk bırakmasıyla başladı. Daha sonra, Kur'an-ı Kerim okundu.
Törende konuşan Özgür Özel şu ifadelere yer verdi: "Bugün huzurundayız. Bir mutluluğum var. Geçen sene yeni seçilmiş bir Genel Başkan olarak Manisa’da yüzde 6 oyumuz varken beni belediye başkanı yapmış Deniz Bey’in, yerel seçimlerden önce huzurundaydık. Yüzde 6 ile Deniz Bey’in emanet ettiği kenti, 20 yıl sonra yüzde 60 oyla kazanmış olmanın mutluluğu ile buradayız. Kendisinin yaşadığı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci olduğu 1978’den 47 yıl sonra bugün partisini birinci parti yapmış olmanın gururu ile huzurundayız. Bundan sonra yapılacak ilk seçimde partisini birinci parti yapacak, iktidar yapacak, onun 36 yaşında tattığı hissi, 30’lu yaşlarında birçok gence tattırıp, bu ülkeye o yaşta Cumhuriyet Halk Partili bakanlar kazandıracak olmanın büyük inancıyla huzurundayız. Deniz Bey’den çok şey öğrendik. Bu ülkeye çok hizmeti ve emeği var. Ümit ediyorum seneye, olmazsa öbür seneye buraya hep birlikte böyle sağlıkla, mutlulukla, gururla gelip, ‘Sayın Genel Başkanım, partiniz bu sefer de iktidardadır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidardadır. Bir Cumhuriyet Halk Partili devletin başındadır. Gencecik Bakanlar sizin yaptığınız görevi yapmaktadır. Sayın Genel Başkanım, Anayasa’ya rağmen, arkasından dolanıp, talan edilen o madenler yine devletin malıdır’ demek için bir kez daha burada olacağız. O güne kadar hepimize çok çalışmak, birlik, beraberlik, dayanışma, Cumhuriyet Halk Partisi’nin hakkını, hukukunu savunmanın, ülkenin hakkını ve hukukunu savunmak olduğunun bilinciyle birliktelik ve dayanışma düşer. Buraya gelen her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum."
Deniz Baykal'ın oğlu ise babasını her geçen gün daha çok özlediğini belirterek, "Babam doğuştan liderdi. Hayatı boyunca hep ülkesini düşündü. Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde yapılan Kurtuluş Savaşı mücadelesini ve bize miras kalan Türkiye Cumhuriyetini bir borç olarak gördü. Sahiplenilmesi, korunması ve savunulması gereken bir borç olarak gördü. Siyasete de bunun için atılmıştır. Siyaset hayatı boyunca ülke çıkarlarını savundu. Bunun için de bedel ödemiştir. Olağanüstü bir siyasi zekası, entelektüel birikimi vardı. Onunla her konuştuğumda yeni bir şeyler öğrenirdim. Vefatından önceki aylarda yaptığımız konuşmalarda dile getirdiği öngörüleri, endişelerinin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu bugün yaşayarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
(İHA)