Son zamanlarda Türkiye’nin girmiş olduğu ekonomik süreç beraberinde öğrencilerinde bir çıkmaza girmesine neden oluyor. Farklı şehirlerde bulunan öğrenciler, okumak için geldikleri kentlerde kendilerini bir yandan eğitim hayatlarını devam ettirmeye çalışırken öte yandan da geçim derdi içerisinde buluyorlar. Kimisi okuldan geriye kalan zamanlarda garsonluk, kasiyerlik gibi ek işlerle hayatlarını sürdürmeye çalışırken, kimisi ailesi tarafından gelen kısıtlı bütçe ile ay sonunu denk getirme derdi içerisinde bulunuyor. Özellikle son zamanlarda öğrencilerin kendilerini bir çıkmaz içerisinde bulup intihara başvurmaları, devlet yurtları ve üniversitelerin kendilerine yeterli değeri vermediklerini düşünmeleri, verilen yemeklerin içerisinde böceklerin çıkması, bayat olması ya da hijyenden çok uzak olması noktasında oldukça muzdarip konumdalar. Ülkenin dört bir yanından gelen intihar, asansör düşmesi gibi haberlerin ardından 81 ilde bulunan öğrenciler, yurtlardan çıkıp meydanlarda eylemler yapmaya başladı. Oldukça yoğun katılım ile geçen eylemlerde öğrenciler, bir yandan bu süreç içerisinde oldukça güvensiz hissettiklerini dile getirirken öte yandan da taleplerini dile getirdiler. Çanakkale’de de meydana gelen eylemlerin ardından öğrenciler, bir gün eylem yapıp ardından kenara çekilmeyeceklerini, bu sürecin onarılması için ve seslerini duyurmak için farklı çözüm yolları aramaya başladı. Öğrenciler, aslında oldukça insani ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasını, bu ülkenin gençlerinin aslında geleceğin mimarları olduklarını, öğrencilere hak edilen değerin verilmesini istiyorlar ama bu zor şartlar altında bir yandan gelecek kaygısı bir yandan da şu anda bulundukları zaman dilimini verimli geçirememenin derdi içerisinde. Öğrenciler aslında ay sonunu nasıl denk getirebilirim, acaba bugün güzel bir yemek yiyebilir miyim, ailemden biraz daha para istesem onları zor duruma düşürür müyüm kaygısı içerisinde olmak istemiyor, öğrenciler eğitimlerine odaklanmak, gelecekleri için kaygılanmak yerine kendilerini geliştirmek istiyorlar. İşte bu noktada da gençler, öğrenciler aslında bu ülkenin vatandaşlarının biraz da olaylara onların tarafından bakılmasını istiyorlar. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde öğrenci olan Sedanur Alemdar ve Kadir Özhan, neler hissettiklerini, nasıl zorlu bir süreç içerisinde öğrenci olduklarını daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek için “Yorulduk” adlı kısa film ile aslında öğrencilerin ne gibi zorluklar yaşadıklarının kısa bir özetini göstermeye çalıştılar. Gazetemiz OLAY Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Sedanur Alemdar ve Kadir Özhan; “Bu hazırladığımız videoda amacımız 1 dakika içinde öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları genel olarak anlatabilmekti. Asıl amacımız bir kısa film yapmaktansa tüm gençlerin yakarışını duyurmaktı” dediler.
Ankara’dan Çanakkale’ye okumak için gelen Sedanur Alemdar, öğrencilerin son zamanlarda ülke çapında yaşanan olayların ardından psikolojik olarak oldukça yıprandıklarını, arkadaşları gibi kendisinin de öğrenci olduğu zaman içerisinde eğitimden yeterli verimi alamadığını, maddi olarak da bir güvence içerisinde olmadığını dile getirerek; “Ben Çanakkale’de okuyan 20 yaşında bir kız öğrenciyim. Gazetecilik okuyorum. Geçtiğimiz aylarda ülke çapında yaşanan olaylardan dolayı kendim dahil öğrencilerin performanslarının düşük olduğunu düşünüyorum. Çok fazla dış etkene maruz kalıyoruz. Eğlenmemiz, okumamız gereken yaşlarda ülke gündeminden, gelecek sıkıntısından kafamızı kaldıramıyoruz. Üstüne gelen ekonomik baskılar dolayısıyla ne normal bir hayat yaşayabiliyoruz ne de düzgün bir eğitim görebiliyoruz. Bu hazırladığımız videoda amacımız 1 dakika içinde öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları genel olarak anlatabilmekti. Umursanmıyor olmamız, düzgün ve yeterli beslenemiyor olmamız, psikolojik olarak hepimizin sağlıksız olması ve bir tedavi yöntemi bulamıyor olmamız. Günler geçtikçe bizlerin tepkilerine rağmen şartların düzeleceğine tam aksi daha kötü bir hale geliyor olması” şeklinde konuştu.
Çekmiş oldukları problemlerin medyada daha fazla görünür olması gerektiğini dile getiren Alemdar; “Kısacası okumaya, kendini geliştirmeye çabalayan gençlerin yaşadıklarını medyaya duyurmaya çalışıyoruz. Bizden önceki nesillerin kendi zamanlarını hatırlayıp karşılaştırmasını, daha olgun insanlar olarak elimizi tutmasını istiyoruz. Çok büyük taleplerimiz yok. Derslerimize odaklanabileceğimiz sıcak bir evimiz, günde en azından 2 öğün yemeğimiz olsun istiyoruz. Çünkü gerçekten çoğumuz tek öğün besleniyoruz. Evde yaşayan bir öğrenci olarak konuşuyorum. Bu sorumsuzluktan üşenmekten vs değil maddi olarak yetersizlikten dolayı. Ve o yediğimiz öğün de sağlıklı olmuyor çünkü doyurucu ve ucuz olması daha önemli oluyor. Fiziksel olarak yetersiz olduğumuzda zihinsel mental olarak da geri planda kalıyoruz. Ülkeye yararlı bireyler olabilmek için önce sağlıklı olmamız gerekiyor. Bizim de tek istediğimiz bu zaten. Umarım anlaşılabilmişimdir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de sadece öğrenci olmak diye bir kavramın olmadığını, öte yandan geçim derdi ve insan baskı ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Kadir Özhan; “Yurtta kalan İstanbul'dan gelen bir öğrenciyim part time çalışıp masraflarımı çıkarmaya çalışıyorum zar zor geçinen bir öğrenciyim, bunun yanında da dersler ve insanların baskısıyla uğraşıyorum. Bunu sadece ben değil ülkedeki öğrencilerin neredeyse hepsi bu durumu çekiyor. Bu sıkıntıları sorunları ve yorulduğumuzu insanlara kısa ve öz şekilde göstermek istedik. Asıl amacımız bir kısa film yapmaktansa tüm gençlerin yakarışını duyurmaktı” dedi.
Çekilen kısa film ALEMDARR Youtube hesabı üzerinde “Yorulduk” ismi ile yayımlandı.
(Dilan Kaynak)
