Bugün 10 Kasım, 85 sene önce 1938 senesinde saat 9'u 5 geçe Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamını yitirdiği gün. Bu günün Türkiye'de doğup büyümüş insanlar için yeri çok ayrı, özellikle Çanakkaleliler için. Şehitler Diyarı Çanakkale'de yaşayan herkes Atatürk'ün ilke ve inkılaplarını bu memleket içerisinde ayak bastıkları her an hissediyor. 10 Kasım 85 yıldır ulusal bir yas günü olarak geçirilirken, öte yandan Atatürk'ü tekrar tekrar hatırlatmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor, okullarda çocuklar, öğretmenler, yöneticiler şiirlerle onu anıyor, sokaklarda, dükkanlarda Atatürk tablosu hep baş köşede yerini alıyor. Türk Milleti, tüm dünyanın en iyi liderleri arasında yer alan Atatürk'ü her sene olduğu gibi bu sene de 'Atatürk, Kalbimizde yaşıyor' sözleriyle anıyor. Öte yandan bugünün anlam ve önemine değinmek amacıyla Çanakkale OLAY Gazetesi olarak, kentlilere 'Atatürk sizin için ne demek? ' sorusunu yönelttik. Kimisi bu soruya sanatçılara önem veren biri olarak cevap verirken, kimisi umut ışığını simgelediğini dile getirdi. Bir başka Çanakkaleli, aileni, bedenini her şeyini sana veren kişi olarak gördüğünü ifade etti.
Çanakkale OLAY Gazetesi olarak, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü'nün anlam ve önemi nedeniyle Çanakkaleli vatandaşlara 'Atatürk sizin için ne ifade ediyor' diye sorduk. Ressam Cansu Canmaya, Atatürk'ün hayatında sanatın ne kadar kıymetli olduğunu dile getirerek; "Atatürk, sanatı seven, sanatçılara değer veren ve onları destekleyen eşsiz bir devlet adamıdır. Sanatçıların birlik beraberlik duygularını kavrayarak bunu topluma yansıtmalarını, millete hizmet etmekle bir tutmuştur. 'Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' sözü ile de sanata ve sanatçıya ne kadar önem vermiş olduğunu anlayabiliriz" şeklinde konuştu.
Gelibolu'da yaşayan Canberk Akarca, Türkiye Cumhuriyeti'nin şu an gördüğü saygının sebebinin Atatürk olduğunu ifade ederek; "Ulu Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrasında elde edilen başarıların yeterli olmadığını anlamış ve gerçekleştirilmesi zor birçok devrime öncülük etmiştir. Onun en büyük hediyesi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıdır. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin gördüğü saygının temeli Ulu Önderim devrimlerinden gelmektedir. Bir lider düşünün ki canını hiçe sayarak kurduğu Cumhuriyeti biz mirasçılarına bırakırken şu sözleri sarf etsin; 'Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.' Bu nedenle 10 Kasım'da millet olarak uyduğumuz kanunlar ne olursa olsun; Atatürk'ün fikirlerinin daha iyi anlaşılıp hayata geçirildiği günler gelecektir. Bugün onu her zamankinden daha fazla anlamalı, onun düşüncelerinden daha fazla yararlanmalı, bilimin ışığında ülkemiz ve insanımız için en iyi neleri yapabiliriz diye düşünmeli ve hemen işe koyulmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle, ölümü Türk milletinin gönlünde ölümsüzleşen Ulu Önder Atatürk'ü bir kez daha özlem ve saygıyla anıyorum/arıyorum" ifadelerini kullandı.
Atatürk denilince aklına ilk olarak gençlik geldiğini ifade eden Nevzat Demir; Atatürk denilince aklıma demokrasi geliyor, gençlik, Cumhuriyet, bağımsızlık ve bütün güzellikler geliyor aklıma" şeklinde konuştu.
Babasının Atatürk ile olan bir anısından bahseden Ahmet Erdem; "Çanakkale, Atatürkçü bir memleket. Atatürk, din ile siyaset birbirine karıştırmamıştır. Atatürk, ilke ve inkılapları dört dörtlük, onun gibi bir kişilik, önderlik ruhu ve beyin Türkiye'ye bir daha gelmez. Benim babam on yaşındayken koyun çobanlığı yapıyormuş, Atatürk de Biga'dan Küçükkuyuya doğru gidiyormuş, babamlar da Atatürk geçecek diye yola çıkmışlar sonra babam "önde bir araba, arkasında Atatürk'ün olduğu bir araba, tam önümüzde durdu. Atatürk bize dönüp ne iş yaparsınız evlatlarım dedi, çobanız dedik o da kolay gelsin deyip gitti" diye bize Atatürk ile ilgili bu anısını anlatırdı hep. Sarrafın değerini altın bilir, biz de Atatürk'ün değerini çok iyi biliyoruz, o hep içimizde. Mesela benim torunum 10 Kasım'da Atatürk ile ilgili şiir okuyacak, şekeri Anıtkabir yollarına serelim diye. Bundan öte Atatürk'e dair konuşmak mümkün değil" sözlerini kullandı.
Atatürk'ün çocukluk yıllarıyla birlikte yaşamış olduğu onda probleme rağmen bu kadar başarılı biri olmasının onu çok etkilediğini vurgulayan Yunus Çelik; "Atatürk benim için hep ileriye gitmek demektir. Akıl ve bilim demektir. Bir insanın çocukluğunda mütevazi bir ailede doğup yetim bir çocuk olarak inanılmaz şeyler başarması beni çok etkilemiştir. Arkadaşlarıyla beraber döneminin aynı derslerini görüp savaşlarda o dönemki askerlerin okuduğu taktiklerden ziyade yeni savaş stratejisi ortaya koyması düşmanının komutanını esir alıp ona centilmen davranması gerçekçi realist bakması hayalperest olmaması hayata bakışı çok etkilemiştir beni. Hayatımda zor düştüğüm dönemlerde şu sözü umutsuz durumlar yoktur umutsuz insanlar vardır ben umudumu hiç bir zaman kaybetmedim sözü ilham olmuştur kendi kendime tekrarlayıp umut vermiştir" diye konuştu.
Onun ilke ve inkılaplarını hiçbir zaman terk etmediklerini ifade eden Murat Yılmaz; "Atatürk'ü bir satırla anlatamayız, ülkemizin kurucusu. Ona minnettarız. O kitaplara, ansiklopedilere sığmıyor, bütün dünya onu takdir ediyor. Şahsım ve çocuklarım adına Atatürk'ün yolunda, izinde yürüyen çocuklarım var ve onlarla gurur duyuyorum. İlke ve inkılaplarından asla vazgeçmeyeceğiz, her zaman yaşatacağız. Kızım Ankara'da, kızıma gittiğim zamanlarda muhakkak Atamı ziyaret ediyorum, duygu dolu anlar yaşıyorum, gururluyuz ve mutluyuz. Onun çizmiş olduğu yolda bu ülkenin yöneticileri devam ederse, vatandaş o anlayış ile giderse ülkemiz refaha kavuşur, modernleşir. Atamız ölmedi, yaşıyor. Üç kızım var, onun ilkelerinden çok gururluyum. Ülkemde özgür yaşıyorum, gece üçte bile dışarıya çıkabiliyorsam ve bana neden dışarıdasın diye soran yok, bundan dolayı Atama çok minnettarız. Karım saçının teli için yargılanmıyorsa ne mutlu Türk'üm diyene. Cumhuriyet Bayramı'nda mesela sokaklardaydık, hiç kimse evinde değildi. Atatürk sevgisi içimizden çıkamaz. Karşıda yatan şehitlerimiz bu ülke için hayatını feda etti. İstanbul'da büyüdüm ben, Ermeni ve Yahudi insanlarla birlikte yaşadık, onlar bile 'biz bu vatanın ekmeğini yedik Atatürk'ü çok seviyoruz' diyorlar" sözlerini kullandı.
Mustafa Kemal Atatürk'e karşı duygularının tarifsiz olduğunu belirten İsa Pazarcı; "Atatürk, Türkiye'nin tek lideri. Türkiye, Atatürk sayesinde var. Atatürk sevgimiz, ona karşı hissettiğimiz duygular gerçekten anlatılmaz. Her zaman Cumhuriyetçiyiz, Atatürkçüyüz. Atatürk gibi bir insan bir daha yetişmez. Atama saygım sonsuz" şeklinde konuştu.
Çanakkaleli esnaf Maruf Can ise Atatürk'ün unutulmuş geleneklerini geri kazandırdığını belirterek; "Türk milletini yeniden dirilten bir adamdan bahsediyoruz, bir yasa ya da töre ile anlatamayız onu, yok olmak üzere olan bir milleti yeniden diriltiyor. Bizi, o zor zamanlardan alıp bu günlere getiren kişi. Atamın hakkında elli tane kitap var, kitaplarla anlatabiliyorsun onu, cümlelere sığdıramıyorsun. Bu ülkeyi kurtardı ve elbette tek başına yapmadı. Beni öven, benim ne olduğumu bana hatırlatan kişi o. 'Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur' diyen ve beni böyle seven bir insan, milliyetçisi olmayalım da ne yapalım. Onun yolundayız her zaman. Özgürlükçü bir kişiliğe sahip. Bizi geleneklerimize geri getirmiş bir insan, unutulmuş, Araplaşmış ve yozlaşmış kültürümüzü geri veriyor bize. Bizim kadınlarımız tarihte böyle değildi, neden Araplaştı deyip geri kazandırıyor özümüzü bize. Seni sana hatırlatıyor kısaca. Ailen, bedenini her şeyini sana veren kişi" dedi.