Oppenheimer, 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden biri olarak kabul edilen Amerikalı bir bilim insanıdır. İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombasının geliştirilmesinde başrol oynamıştır. Oppenheimer, teorik fizik alanında yaptığı katkılarla da tanınmaktadır. Kuantum mekaniği, nükleer fizik, kozmoloji ve kara delikler gibi konularda önemli çalışmalar yapmıştır. Oppenheimer, aynı zamanda bilim ve toplum arasındaki ilişkiyi sorgulayan ve nükleer silahların etik ve politik sorunlarına dikkat çeken bir düşünürdür.
Robert Oppenheimer, 22 Nisan 1904’te New York’ta Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğunda matematik ve kimyaya ilgi duydu. Harvard Üniversitesi’nde kimya eğitimi aldıktan sonra Almanya’da Göttingen Üniversitesi’nde fizik doktorası yaptı. Doktora danışmanı ünlü fizikçi Max Born’du. Oppenheimer, kuantum mekaniği alanında çalıştı ve moleküler dalga fonksiyonları için Born-Oppenheimer yaklaşımını geliştirdi.
1929’da Amerika’ya döndü ve Kaliforniya Üniversitesi’nde ve Princeton Üniversitesi’nde teorik fizik profesörü olarak görev yaptı. Bu dönemde nükleer fizik alanında önemli çalışmalar yaptı. Nötron yıldızları ve kara deliklerin teorisini geliştirdi. Nükleer füzyonda Oppenheimer-Phillips sürecini keşfetti. Kuantum tünelleme olgusunu ilk tahmin eden kişi oldu.
Oppenheimer, 1942’de Manhattan Projesi’ne katıldı ve ilk atom bombasının geliştirilmesini yönetti. Los Alamos Laboratuvarı’nın direktörü olarak görev yaptı. 16 Temmuz 1945’te New Mexico’da yapılan Trinity denemesinde ilk atom bombası patlatıldı. Oppenheimer, bu denemenin ardından Bhagavad Gita’dan bir alıntı yaptı: "Şimdi ölüm oldum, dünyaların yok edicisi." Ağustos 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının sonuçlarına tanık oldu.
Savaştan sonra Princeton Üniversitesi’nde İleri Araştırma Enstitüsü’nün direktörü oldu. Aynı zamanda Atom Enerjisi Komisyonu’nun Genel Danışma Komitesi’nin başkanlığını yaptı. Nükleer silahların yayılmasını önlemek ve uluslararası kontrolünü sağlamak için çaba gösterdi. Ancak bu tutumu nedeniyle komünist sempatizanlığı ile suçlandı ve güvenlik izni iptal edildi. 1954’te yapılan bir duruşmada aklanmasına rağmen, Oppenheimer’ın bilimsel ve politik etkisi azaldı.
1965’te gırtlak kanseri teşhisi kondu. 1967’de Princeton’da 62 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünden sonra birçok ödül ve anma töreni ile onurlandırıldı. Enrico Fermi Ödülü, Oppenheimer Anıtı, Oppenheimer Dersleri, Oppenheimer Madalyası ve Oppenheimer Kütüphanesi gibi kurumlar ve ödüller onun adını taşımaktadır.
Oppenheimer, teorik fizik alanında birçok makale ve kitap yazmıştır. Bazı önemli eserleri şunlardır:
Bu kitapta Oppenheimer, bilimin insanlığın gelişimindeki rolünü ve sorumluluğunu anlatmaktadır. Bilimin felsefi, etik ve sosyal boyutlarına değinmektedir.
Bu kitapta Oppenheimer, bilim ve kültür arasındaki ilişkiyi ele almaktadır. Bilimin insan zihnini açtığını ve yeni ufuklar sunduğunu savunmaktadır.
Three Crises for Physicists (1964): Bu kitapta Oppenheimer, fizik alanındaki üç önemli krizi anlatmaktadır. Bunlar kuantum mekaniği, nükleer fizik ve kozmolojidir. Bu krizlerin fizikçilerin bakış açısını nasıl değiştirdiğini ve yeni sorular ortaya çıkardığını göstermektedir. (Haber Merkezi)
