Mineraller Neden Hayati Önem Taşıyor? Vücudumuzun İhtiyacı Olan Mineraller Nelerdir?

Mineraller, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlev görmesi için gerekli olan doğal elementlerdir. Mineraller, kemik, kas, sinir, kan, hormon ve bağışıklık sistemi gibi pek çok alanda önemli roller oynar. Minerallerin eksikliği veya fazlalığı ise çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Peki mineraller neden hayati önem taşıyor? Vücudumuzun ihtiyacı olan mineraller nelerdir? Bu makalede minerallerle ilgili merak edilen sorulara yanıt vermeye çalışacağız.

919

Mineraller, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlev görmesi için gerekli olan doğal elementlerdir. Mineraller, kemik, kas, sinir, kan, hormon ve bağışıklık sistemi gibi pek çok alanda önemli roller oynar. Minerallerin eksikliği veya fazlalığı ise çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Peki mineraller neden hayati önem taşıyor? Vücudumuzun ihtiyacı olan mineraller nelerdir? Bu makalede minerallerle ilgili merak edilen sorulara yanıt vermeye çalışacağız.

Minerallerin Vücuttaki Görevleri Nelerdir?

Mineraller, vücuttaki birçok kimyasal reaksiyona katılarak hücrelerin yapısını ve işlevini etkiler. Minerallerin vücuttaki görevleri şunlardır1:

Kemik ve Diş Sağlığı: Kalsiyum, fosfor, magnezyum ve florür gibi mineraller kemik ve diş yapısının oluşmasında ve korunmasında önemlidir. Bu mineraller kemik yoğunluğunu artırarak osteoporoz gibi kemik hastalıklarını önler. Ayrıca diş çürüklerini ve diş eti hastalıklarını da engeller.
Kas ve Sinir Sağlığı: Potasyum, sodyum, klorür ve kalsiyum gibi mineraller kasların kasılmasını ve gevşemesini sağlar. Bu mineraller aynı zamanda sinir iletimini de düzenler. Bu minerallerin dengesi bozulduğunda kas krampları, uyuşmalar, karıncalanmalar ve felç gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Kan Sağlığı: Demir, bakır, çinko ve kobalt gibi mineraller kanın yapısında ve işlevinde rol oynar. Bu mineraller hemoglobin adı verilen kırmızı kan hücrelerinin yapımında kullanılır. Hemoglobin oksijen taşıma kapasitesine sahiptir. Bu minerallerin eksikliği anemi adı verilen kansızlık hastalığına neden olur.
Hormon Sağlığı: İyot, selenyum, çinko ve manganez gibi mineraller hormonların üretiminde ve salgılanmasında etkilidir. Bu mineraller tiroid bezinin çalışmasını düzenler. Tiroid bezi metabolizma hızını belirler. Bu minerallerin eksikliği veya fazlalığı tiroid hastalıklarına yol açabilir.
Bağışıklık Sistemi: Çinko, demir, bakır, selenyum ve manganez gibi mineraller bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Bu mineraller antikorların ve akyuvarların yapımında kullanılır. Antikorlar ve akyuvarlar vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Bu minerallerin eksikliği bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur.
Vücudumuzun İhtiyacı Olan Mineraller Nelerdir?

Vücudumuzun ihtiyacı olan mineraller iki gruba ayrılır: Makro mineraller ve mikro mineraller. Makro mineraller vücudun günlük olarak 100 mg’dan fazla ihtiyaç duyduğu minerallerdir. Mikro mineraller ise vücudun günlük olarak 100 mg’dan az ihtiyaç duyduğu minerallerdir2. Vücudumuzun ihtiyacı olan makro ve mikro minerallere örnekler şöyledir:

Makro Mineraller

Kalsiyum: Kemik ve diş sağlığı için gerekli olan en önemli mineraldir. Ayrıca kas ve sinir fonksiyonlarına da katkıda bulunur. Günlük ihtiyaç 1000-1200 mg’dır. Süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler, badem ve susam gibi besinlerde bulunur.
Fosfor: Kalsiyum ile birlikte kemik ve diş yapısını oluşturur. Ayrıca enerji metabolizmasında ve hücre zarlarının yapısında da rol oynar. Günlük ihtiyaç 700 mg’dır. Et, balık, yumurta, süt, peynir, kuruyemiş ve tahıl gibi besinlerde bulunur.
Magnezyum: Kemik sağlığına katkıda bulunur. Ayrıca kas ve sinir fonksiyonlarına, enzim aktivitelerine ve kan basıncının düzenlenmesine de yardımcı olur. Günlük ihtiyaç 300-400 mg’dır. Yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, kuruyemiş, tahıl, muz ve kakao gibi besinlerde bulunur.
Potasyum: Kas ve sinir fonksiyonlarını düzenler. Ayrıca vücuttaki sıvı dengesini ve asit-baz dengesini de sağlar. Günlük ihtiyaç 2000-3000 mg’dır. Muz, kuru erik, kuru kayısı, patates, domates, avokado ve portakal gibi besinlerde bulunur.
Sodyum: Potasyum ile birlikte vücuttaki sıvı dengesini ve asit-baz dengesini sağlar. Ayrıca kas ve sinir fonksiyonlarını da düzenler. Günlük ihtiyaç 1500 mg’dır. Tuz, salamura gıdalar, turşu, zeytin, peynir ve hazır gıdalar gibi besinlerde bulunur.
Klorür: Sodyum ile birlikte vücuttaki sıvı dengesini ve asit-baz dengesini sağlar. Ayrıca mide asidinin yapısında da yer alır. Günlük ihtiyaç 2300 mg’dır. Tuz, salamura gıdalar, turşu, zeytin ve peynir gibi besinlerde bulunur.
Kükürt: Proteinlerin yapısında bulunan bir mineraldir. Ayrıca saç, tırnak ve cilt sağlığı için de önemlidir. Günlük ihtiyaç belirlenmemiştir. Et, balık, yumurta, süt, peynir, sarımsak ve soğan gibi besinlerde bulunur.
Mikro Mineraller

Demir: Kandaki oksijen taşıma kapasitesinden sorumlu olan hemoglobin adlı proteinin yapısında yer alır. Ayrıca bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkıda bulunur. Günlük ihtiyaç 10-15 mg’dır. Kırmızı et, sakatat, yumurta sarısı, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler ve kurubaklagiller gibi besinlerde bulunur.
Çinko: Hücre bölünmesi ve büyümesi için gereklidir. Ayrıca yara iyileşmesi, tat alma duyusu ve bağışıklık sistemi için de önemlidir. Günlük ihtiyaç 8-11 mg’dır. Et, balık, yumurta, süt ürünleri, tahıl ürünleri ve kabak çekirdeği gibi besinlerde bulunur.
Bakır: Demir metabolizmasına yardımcı olur. Ayrıca kollajen adlı bağ dokusu proteininin yapımında da rol oynar. Günlük ihtiyaç 0.9 mg’dır. Karaciğer, deniz ürünleri, kuruyemiş, kuru meyveler ve kakao gibi besinlerde bulunur.
İyot: Tiroid bezinin çalışmasını düzenleyen ti

roid hormonlarının yapımında kullanılan bir mineraldir. Tiroid hormonları metabolizma hızını belirler. Günlük ihtiyaç 150 mcg’dır. Deniz ürünleri, süt ürünleri, yumurta, tuz ve deniz yosunu gibi besinlerde bulunur. - Selenyum: Antioksidan adı verilen zararlı maddelerle savaşan enzimlerin yapımında kullanılır. Ayrıca tiroid bezinin çalışmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcı olur. Günlük ihtiyaç 55 mcg’dır. Et, balık, yumurta, süt ürünleri, kurubaklagiller ve Brezilya fındığı gibi besinlerde bulunur. - Florür: Diş minesinin yapısında yer alır. Ayrıca diş çürüklerini ve diş eti hastalıklarını önlemeye de katkıda bulunur. Günlük ihtiyaç 3-4 mg’dır. Su, çay, deniz ürünleri ve diş macunu gibi kaynaklardan alınır. - Krom: Kan şekerinin düzenlenmesinde rol oynar. Ayrıca kolesterol seviyesini de etkiler. Günlük ihtiyaç 25-35 mcg’dır. Et, balık, yumurta, peynir, tahıl ürünleri ve mantar gibi besinlerde bulunur. - Molibden: Bazı enzimlerin yapısında yer alır. Ayrıca demir metabolizmasına da yardımcı olur. Günlük ihtiyaç 45 mcg’dır. Baklagiller, tahıl ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve süt ürünleri gibi besinlerde bulunur.

Minerallerin Eksikliği veya Fazlalığı Ne Gibi Sorunlara Yol Açar?

Minerallerin vücutta yeterli miktarda bulunması sağlık açısından önemlidir. Minerallerin eksikliği veya fazlalığı ise çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Minerallerin eksikliği veya fazlalığına bağlı olarak ortaya çıkabilecek bazı sorunlar şunlardır:

Kalsiyum Eksikliği: Kemik erimesi, diş çürükleri, kas krampları, sinir bozuklukları ve kalp ritim bozuklukları gibi sorunlara neden olabilir.
Kalsiyum Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, böbrek taşı, böbrek yetmezliği ve damar sertliği gibi sorunlara neden olabilir.
Fosfor Eksikliği: Kemik zayıflığı, kas güçsüzlüğü, iştahsızlık ve enfeksiyonlara yatkınlık gibi sorunlara neden olabilir.
Fosfor Fazlalığı: Kalsiyum emiliminin azalması, kemik erimesi, böbrek taşı ve böbrek yetmezliği gibi sorunlara neden olabilir.
Magnezyum Eksikliği: Kas krampları, sinir bozuklukları, kalp ritim bozuklukları ve depresyon gibi sorunlara neden olabilir.
Magnezyum Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, kas güçsüzlüğü, kan basıncının düşmesi ve solunum yetmezliği gibi sorunlara neden olabilir.
Potasyum Eksikliği: Kas güçsüzlüğü, kas krampları, sinir bozuklukları, kalp ritim bozuklukları ve kan basıncının yükselmesi gibi sorunlara neden olabilir.
Potasyum Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, kas güçsüzlüğü, kalp ritim bozuklukları ve kalp durması gibi sorunlara neden olabilir.
Sodyum Eksikliği: Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, bulantı, kusma ve şuur kaybı gibi sorunlara neden olabilir.
Sodyum Fazlalığı: Susama, ödem, kan basıncının yükselmesi, kalp yetmezliği ve böbrek yetmezliği gibi sorunlara neden olabilir.
Klorür Eksikliği: Asit-baz dengesinin bozulması, kas krampları, solunum yetmezliği ve şuur kaybı gibi sorunlara neden olabilir.
Klorür Fazlalığı: Asit-baz dengesinin bozulması, kan basıncının yükselmesi, mide-bağırsak rahatsızlıkları ve dehidratasyon gibi sorunlara neden olabilir.
Demir Eksikliği: Anemi adı verilen kansızlık hastalığına neden olur. Anemi belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, solukluk, nefes darlığı, çarpıntı ve enfeksiyonlara yatkınlık vardır.
Demir Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, karaciğer hasarı, kalp hasarı ve diyabet gibi sorunlara neden olabilir.
Çinko Eksikliği: Yara iyileşmesinin gecikmesi, tat alma duyusunun azalması, cilt problemleri, saç dökülmesi ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sorunlara neden olabilir.
Çinko Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, demir emiliminin azalması, bakır eksikliği ve bağışıklık sisteminin baskılanması gibi sorunlara neden olabilir.
Bakır Eksikliği: Anemi, kemik zayıflığı, sinir bozuklukları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sorunlara neden olabilir.
Bakır Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, karaciğer hasarı, böbrek hasarı ve sinir sistemi hasarı gibi sorunlara neden olabilir.
İyot Eksikliği: Tiroid bezinin büyümesine ve guatr adı verilen hastalığa neden olur. Ayrıca metabolizma hızının düşmesi, kilo alımı, soğuğa karşı hassasiyet ve zeka geriliği gibi sorunlara da yol açar.
İyot Fazlalığı: Tiroid bezinin çalışmasını bozar ve hipertiroidi veya hipotiroidi adı verilen hastalıklara neden olur. Hipertiroidi belirtileri arasında kilo kaybı, çarpıntı, sinirlilik ve gözlerde şişlik vardır. Hipotiroidi belirtileri arasında kilo alımı, yorgunluk, depresyon ve saç dökülmesi vardır.
Selenyum Eksikliği: Kas güçsüzlüğü, kardiyomiyopati adı verilen kalp kası hastalığı ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sorunlara neden olabilir.
Selenyum Fazlalığı: Mide-bağırsak rahatsızlıkları, saç dökülmesi, tırnak kırılması, cilt lezyonları ve sinir sistemi hasarı gibi sorunlara neden olabilir.(Haber Merkezi)

Paylaş