Merkez Bankası’nın döviz rezervleri, mayıs sonundan bu yana 38 milyar dolar artarak 136,5 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Bu artışın nedenleri ve sonuçları nelerdir? Bu yazıda, Merkez Bankası’nın döviz rezervi artışının ekonomik ve siyasi boyutlarını inceleyeceğiz.
Döviz rezervi, bir ülkenin merkez bankasının elinde bulundurduğu yabancı para cinsinden varlıklardır. Döviz rezervleri, genellikle uluslararası ticaret, borç ödemeleri, kur dalgalanmaları ve finansal krizlere karşı korunma amacıyla kullanılır. Döviz rezervleri, altın, özel çekme hakları (SDR), IMF rezerv pozisyonu ve yabancı para cinsinden mevduat, menkul kıymetler ve krediler gibi çeşitli kalemlerden oluşur.
Merkez Bankası’nın döviz rezervi artışının arkasında birkaç faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Faiz artışı: Merkez Bankası, enflasyonla mücadele etmek ve Türk lirasını desteklemek için son bir yılda politika faizini yüzde 8,25’ten yüzde 40’a yükseltti. Bu faiz artışı, yabancı yatırımcıların Türk lirası cinsinden varlıklara ilgisini artırdı ve döviz girişini hızlandırdı. Merkez Bankası, bu döviz girişini rezervlerine ekledi.
Swap anlaşmaları: Merkez Bankası, döviz rezervlerini artırmak için Çin, Katar, Rusya ve İngiltere gibi ülkelerle swap anlaşmaları yaptı. Swap anlaşmaları, iki ülke arasında belirli bir süre için para birimlerinin değiştirilmesi anlamına gelir. Merkez Bankası, bu anlaşmalar sayesinde döviz rezervlerine yaklaşık 20 milyar dolar ekledi.
Altın alımı: Merkez Bankası, altın rezervlerini de artırmak için son bir yılda yaklaşık 100 ton altın satın aldı. Altın, döviz rezervlerinin önemli bir bileşenidir ve uluslararası piyasalarda kabul gören bir değer saklama aracıdır. Merkez Bankası, altın alımıyla hem rezervlerini hem de güvenilirliğini artırmayı hedefledi.
Merkez Bankası’nın döviz rezervi artışının ekonomiye ve siyasete birçok olumlu etkisi olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Kur istikrarı: Merkez Bankası’nın yüksek döviz rezervleri, Türk lirasının değerini korumak için bir tampon görevi görür. Merkez Bankası, döviz rezervlerini kullanarak kur dalgalanmalarına müdahale edebilir ve spekülatif ataklara karşı direnç gösterebilir. Bu sayede, kur istikrarı sağlanır ve enflasyon baskısı azalır.
Borç ödeme kapasitesi: Merkez Bankası’nın yüksek döviz
rezervleri, Türkiye’nin dış borç ödeme kapasitesini artırır.
Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu, eylül sonu itibarıyla 132,8
milyar dolar olarak açıklandı. Merkez Bankası’nın döviz
rezervleri, bu borcun yüzde 102,8’ine karşılık geliyor. Bu oran,
Türkiye’nin borç ödeme güvenilirliğini yansıtıyor ve uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşlarının notunu olumlu
etkileyebilir.
Dış politika esnekliği: Merkez Bankası’nın yüksek döviz
rezervleri, Türkiye’nin dış politika esnekliğini de artırır.
Türkiye, döviz rezervleri sayesinde, ABD, AB, Rusya, Çin ve
Ortadoğu gibi bölgesel ve küresel aktörlerle ilişkilerini daha
rahat yürütebilir. Türkiye, döviz rezervleri sayesinde, ekonomik
yaptırım ve baskılara karşı daha dirençli hale gelir ve kendi
çıkarlarını savunabilir.
Merkez Bankası’nın döviz rezervi artışı, Türkiye ekonomisi için
önemli bir başarıdır. Merkez Bankası, faiz artışı, swap
anlaşmaları ve altın alımı gibi politikalarla döviz rezervlerini
rekor seviyeye çıkardı. Bu artış, kur istikrarı, borç ödeme
kapasitesi ve dış politika esnekliği gibi alanlarda Türkiye’ye
avantaj sağlar. Merkez Bankası’nın döviz rezervi artışı,
Türkiye’nin ekonomik ve siyasi gücünü yansıtır. (Şerife Turhanlı)