Hakkâri'nin kültürel ve tarihsel zenginlikleri

Hakkâri, tarih boyunca sahip olduğu idari ve kültürel mirasla dikkat çeken bir bölgedir. Zagros dağlarının üzerinde yer alan bu şehir, Hindistan'ın Himalayaları, İsviçre'nin Alpleri ve Şili'nin dağlık bölgelerine benzeyen coğrafyasıyla öne çıkar.

1655

Kültür, bir halkın maddi ve manevi değerlerinin, yazılı ve sözlü mirasının, somut ve soyut varlıklarının ortak adıdır. Hakkâri, tarih boyunca zengin bir kültürel mirasa sahip olmuş ve bu mirası, çevresindeki insanlarla paylaştığı ortak ve farklı kültürel öğelerle zenginleştirmiştir. Hakkâri’nin dağlık yapısı, tarihi kaleleri ve kültürel çeşitliliği, bu bölgenin benzersizliğini ortaya koymaktadır.

Kültürü tarif etmeye çalışan bilim ve edebiyat insanlarının vardığı ortak sonuç; onun bir halkın maddi ve manevi, yazılı ve sözlü, so ut ve soyut, taşınır ve taşınmaz bütün varlıklarının ortak adı olduğudur. Yani bir toplumun sahip olduğu her şeye kültür denir. Hakkârimizin de tarihin derinliklerinden süzülegelen, yakın çevresindeki insanlarla bir yandan ortak bir yandan çok farklı örf, adet gelenek, yaşayış tarzı vb. birçok kültürel ve folklorik özelliği vardır.

Dünya üzerinde Hakkâri’nin dağlık ve kayalık yapısına benzeyen çok az co rafi bölge vardır. Yukarı Mezopotamya’nın sınırları içinde yer alan Zagros dağlarının üzerinde kurulu bu entimiz, ilçeleri ve köyleriyle Hindistan’ın Himalayaları, İsviçre’nin Alpleri ve Şili’nin dağlık bölgelerine benzemektedir.

Tarihsel açıdan bakıldığında Hakkâri bölgesi, Hakkâri’nin şu an sahip olduğu idari sınırlardan daha geniş bir alanı ifade etmektedir. Hakkâri, yaklaşık 600 yıl boyunca bu bölgede hükümran olmuş Hakkâri Beyliği’nin tarihsel ve kültürel mirasına sahip kadim bir kenttir.

Tarihi Hakkâri bölgesinde 10’dan fazla kale ve konak vardır. Şehir merkezindeki Hakkâri Kalesi ve Bay Kalesi’nin yanı sıra, Kaval köyü yakınlarındaki Begır Kalesi, Marunıs’a yakın, Maversis Kalesi şimdi Beytuşşebap’ta kalan Melese Kalesi, Kelereşe Kalesi, Tivore Kalesi, Kırıkdağ köyündeki Dez Kalesi ve Konağı, Başkale’deki Pizane Kalesi, Bade Kalesi, Çukurca’daki Çele Kalesi ile Bilecan Kalesi ve Şemdinli’deki küçük kale, konak ve saraylarla beraber Hakkâri buram buram tarih kokan bir merkezdir.

Bugünkü Hakkâri ve Hakkârililer, bütün bu kalelerde, saraylarda ve konaklarda oturan beyler, komutanlar, alim ve saray soylularının yarattığı ihtişamlı kültürün ve bu kalelerin etrafındaki aşiretlerin yerleştiği yüzlerce köyde Kürt, Asuri ve Türkmen boylarının yarattığı ortak kültürün mirasçısıdır.

(ERHAN TAYLAN)
Paylaş