10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitingi öncesinde gerçekleşen IŞİD terör örgütü saldırısında, iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen 104 kişi yaşamını yitirirken yüzle3rce yurttaş ise yaralandı. Katliamın üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen hala tedavisi devam eden yaralılar ve katliamda yaşamını yitiren yurttaşların aileleri adalet bekliyor. Hayatını kaybedenler arasında Çanakkale'den Ankara'ya giden Emek Partisi İl Başkanı Ercan Adsız da bulunuyordu. Emek Partisi Çanakkale İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, Ercan Adsız nezdinde yaşamını yitirenleri anarak, 10 Ekim Salı Günü saat 18.00’da İskele Meydanı’nda gerçekleştirilecek Anma basın açıklaması için çağrıda bulundu.
Emek Partisi Çanakkale İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, Türkiye tarihindeki en kanlı katliamlarından birisi olan Ankara gar katliamının üzerinden tam 8 yıl geçtiğini ifade ederek, “İçlerinde Emek Partisi İl Başkanı Ercan Adsız’ın da bulunduğu 103 Emek –Barış –Demokrasi savunucusu, Cihatçı İŞİD çetelerince katledildi. Nasıl ki 1 Mayıs 1977, Maraş Sivas gibi katliamının arkasındaki karanlık güçler nasıl açığa çıkarılmadıysa. Bu katliamda da sorumluluğu olanlarda açığa çıkarılıp hesap sorulamadı.7 Haziran 2015 seçimi kaybeden AKP ne pahasına olursa olsun yenilenecek seçimi alıp iktidarını sürdürmek istiyordu. Önce Suruç sonra Ankara Gar katliamı, sonra başka illerde patlayan bombalar. Artık ülkemiz karanlık bir tünele girmişti. Hala da bu karanlıktan çıkabilmiş değiliz” ifadelerine yer verdi.
Ercan Adsız’ın Gençlik yıllarından itibaren devrimci sosyalist mücadele sürdürdüğünü kaydeden Başkan Dağtekin, “Ercan katledilene kadar bağımsız demokratik sosyalist bir Türkiye mücadelesini sürdürdü. Barış içinde yaşanılan sömürüsüz bir dünya istiyordu. Bu mücadeleye katıldığından beri pek çok zorlukları aşarak, katlanarak işçi ve emekçiler içinde çalışmasını sürdürdü. Partisiyle onları buluşturmak için çalıştı. Onu tanıyan herkes doğru bulduğu düşünceleri savunmadaki inatçılığını, yanlış bulduklarına itirazcı ama çalışkan olduğunu iyi bilir. Tüm emekçilerle ilişki kurmadaki ustalığını, parti işlerine koşturmaktaki fedakarlığını, tereddütsüzlüğünü görürdü. Ercan bir gün Emperyalist Maden şirketlerinin çevre ve doğayı talan etmesine karşı direnen halkın yanında, bir gün, Kapitalist sistemin işsiz ve yoksullaştırdığı işçi ve emekçilerin iş, ekmek ve özgürlük Mücadelesinin içinde olurdu. Yaşasaydı Bu günde onu Okullarına aç gitmek zorunda kalan çocukları, her çocuğa bir öğün ücretsiz yemek verilsin talebini savunurken, savaşa ve sömürüye karşı barış ve kardeşlik için tüm ezilenleri yoksul emekçilerin mücadelesini birleştirmek için çalışıyor olacaktı” diye belirtti.
Dağtekin, 10 Ekim katliamının ardından yaşananlara dair ise, “10 Ekim de Emek barış ve özgürlük talebi kanla bastırıldı. İstiyorlardı ki barış içinde yaşayalım emeğin hakları verilsin ülkede demokrasi olsun,10 Ekimden önce yaşananlar bir daha yaşanmasın. 10 Ekim 2015 sonrası da emekçi halk bir gün yüzü görmedi. AKP ve Tek Adam yönetimi her geçen gün yaptığı yeni yeni zamlarla artırdığı verilerle ve enflasyonist politikalarla işçi ve emekçileri, emeklileri soyarak açlık sınırının altında yaşamaya mahkum etti. Ellerinde avuçlarında ne varsa alarak yerli, yandaş, işbirlikçi ve yabancı Tekellere, büyük sermaye gruplarına aktardı. İşsizlik yoksulluk dibe vururken, pazarlar emekçiler için zindan oldu, emekçi çocukları eğitimlerini sürdüremez hale getirildi. Bütün bu olanlar ekonomik talepler. Demokrasi ve özgürlükler için, ülkemizin faşizmin kör karanlığına düşmemesi için verilen mücadelenin birleştirilerek kararlılıkla yükseltmesi gerekliliğine işaret etmektedir. 10 ekim Ankara katliamında yitirdiğimiz tüm canları saygıyla bir kez daha saygıyla anıyoruz. Onları unutmadık unutturmayacağız. Ercan ve katledilen tüm yoldaşlarımız devrim ve sosyalizm mücadelemizde yaşayacak” açıklamasında bulundu.(Damla Yeltekin)
