Çanakkale’de 10 Ekim Katliamı Protesto Edildi

KESK Çanakkale Şubeler Platformu, Ankara Gar Katliamı’nın 8’nci yıl dönümünde basın açıklaması yaparak katliamın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.

1464

Çanakkale İskele Meydanı’nda emek ve demokrasi güçleri, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 8’nci yıl dönümünde adalet taleplerini dile getirdiler. Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyan yurttaşlar, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Ercan Adsız ölümsüzdür” sloganları attılar. Basın açıklamasını okuyan KESK Çanakkale Şubeler Platformu adına Bülent Barın, 10 Ekim 2015’te düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi"ne yapılan saldırıda 104 kişinin öldüğünü, 500’e yakın kişinin yaralandığını hatırlattı. Barın, “Aradan geçen 8 yılda patlamadan kaynaklı çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır.” dedi.

Katliamda oran kayıpları yaşandı

Barın IŞİD’li iki canlı bombanın gerçekleştirdiği katlama ilişkin, “Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinin en büyük katliamı olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamı üzerinden koca 8 yıl geçti. 10 Ekim 2015’te düzenlediğimiz “Emek, Barış Ve Demokrasi Mitingi”ne yapılan saldırıda 104 arkadaşımızı yitirdik, 500’e yakın arkadaşımız ise yaralandı. Aradan geçen 8 yılda patlamadan kaynaklı çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır” dedi.

“10 Ekim ülkenin tarihine kara bir leke”

Barın 8 yıldır adalet talebinin yinelendiğini belirterek, “8 yıl herkesi aynı şekilde etkilemedi elbette. Yüreğimiz kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı, insanlık suçları işleyen cani bir örgüte selam yolladı. Bizler ülkemizin geleceğine kara bir leke olarak düşen katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa defnettiğimiz sıralarda katliamı önlemek bir yana adeta yol veren iktidar anketlerle oy hesabı derdine düştü” sözlerine yer verdi.

“Katliam milyonların ruhunda derin yaralar açtı”

Katliamın gerçek sorumlularının yargılanması gerektiğini dile getiren Barın, “Katliam milyonların ruhunda, yüreğinde derin yaralar açarken, acının bir nebze olsun hafiflemesi için katliamın gerçek sorumlularının yakalanmasını beklerken yetkililer ‘kokteyl örgüt’ diyerek ilk karartmayı yaptılar. Barış karanfillerimizin aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadele arkadaşları katliamın gerçek suçlularının açığa çıkması için kılı kırk yararak belge ve delil ararken idareciler delilleri ‘dolaplarda unuttular’, kimisini de imha ettiler” diye belirtti.

“Katliam göz göre göre geldi”

Barın, katliamda yaşamını yitirenlerin emek, barış ve demokrasi mücadelesinin sürdürdüğünü hatırlatarak, “10 Ekim katliamından önce aynı merkezden planlandığı düşünülen 5 Haziran 2015 Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 Suruç katliamları yaşandı. Her üç katliamın sadece planlaması değil sözümüz ona “ihmaller zinciri” de büyük benzerlikler taşımaktadır. Her ne hikmetse her üç katliamın öncesinde güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştır. Her üç katliamın dava süreci de birkaç maşaya ceza verilerek kapatılmak istenmektedir. Ve katliamlar zincirinin iktidarı sarsılan AKP’nin yeniden çoğunluğu sağlamasıyla bıçakla kesilir gibi kesilmesi sürecin politik arka planı için kafalardaki en önemli soru olarak varlığını korumaktadır” dedi.(Damla Yeltekin)

Paylaş