Siz de evden çıkmakta zorlanıyor, kalabalık yerlerde panik atak geçireceğinizi mi düşünüyorsunuz? Ya da asansör, uçak, otobüs gibi kapalı alanlarda bulunmaktan korkuyor, kendinizi sıkışmış ve çaresiz mi hissediyorsunuz? Eğer bu soruların cevabı evet ise, agorafobi adı verilen bir anksiyete bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz. Agorafobi, kişinin kendini güvende hissettiği ortamlar dışında bulunması ile gelişen bir korku durumudur. Bu korku nedeniyle kişi sosyal hayattan uzaklaşır, iş ve aile yaşamını olumsuz etkilenir. Peki, agorafobi nedir, belirtileri nelerdir, nedenleri ve tedavisi nasıldır? Bu yazımızda bu soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
Agorafobili kişiler daha önce çok sık gidilmemiş kalabalık yerlere gitmeden önce ve gittiklerinde kendilerini güvende hissetmezler. Agorafobisi olan bir kişi bu tip yerlere gitmeden önce sıklıkla yanlarına bir arkadaş ararlar. Yanlarında bir arkadaş ya da yakınları olduğunda kendilerini daha güvende hissederler. Yaygın agorafobi belirtileri arasında şunlar bulunur:
Evden tek başına ayrılamamak,
Kalabalık yerlerde durmamak, herhangi bir sıraya girememek,
İnsanların toplu olarak bulunduğu tiyatro, asansör, sinema, mağaza gibi kapalı yerlere girmekte zorlanma ve girildiğinde ise duramama,
Kalabalıkların bulunduğu alışveriş merkezleri, otobüs durakları, meydanlar, caddeler gibi açık alanlara kaygı nedeniyle gidememe,
Otobüs, tren, uçak, gemi toplu ulaşım araçlarında bulunmaktan endişe duyma.
Bu tip davranışlardan kaçınmalarının temelinde kaygı bulunur. Böyle ortamlara girdiklerinde ani bir olay gelişirse kaçamayacaklarından, yardım alamayacaklarından endişe ederler. Bir diğer kaygı konusu da sağlık ve utanma duygusu ile ilintilidir. Bu kişiler kalabalık yerlerde bayılmaktan, altlarına kaçırmaktan veya gülüşmelere neden olacak basit düşmelerden korkabilirler. Öte yandan endişeleri ve korkuları içinde bulundukları durumun barındırdığı risklerle orantılı değildir. Korkuları nedeniyle toplum içerisine çıkamazlar. Bu nedenle sosyal ilişkilerinde, iş hayatlarında kısacası toplum içerisine çıkmalarını gerektiren hayatın her alanında görünmez hale gelirler. Korku ve kaçınmaların 6 aydan fazla sürmesi agorafobi yönünde değerlendirilir.
Agorafobinin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin agorafobiye yol açabileceği düşünülmektedir. Bunlar arasında şunlar sayılabilir:
Genetik yatkınlık: Ailede agorafobi veya başka bir anksiyete bozukluğu olan kişilerde agorafobi görülme riski daha yüksektir.
Beyin kimyası: Beyindeki serotonin, noradrenalin gibi kimyasalların dengesizliği agorafobiye neden olabilir.
Kişilik özellikleri: Mükemmeliyetçi, sorumluluk sahibi, kontrolcü gibi kişilik özellikleri olan kişilerde agorafobi daha sık görülebilir.
Travmatik yaşantılar: Çocuklukta veya yetişkinlikte yaşanan şiddet, taciz, istismar, kayıp, ayrılık gibi travmatik olaylar agorafobiye zemin hazırlayabilir.
Panik bozukluk: Agorafobinin en sık eşlik ettiği rahatsızlık panik bozukluktur. Panik bozukluğu olan kişilerde panik ataklar sırasında yaşadıkları korku ve endişe nedeniyle agorafobi gelişebilir.
Agorafobi tanısı için bir psikiyatriste başvurmak gerekir. Psikiyatrist, kişinin belirtilerini, tarihçesini, aile öyküsünü ve yaşam kalitesini değerlendirerek agorafobi tanısını koyabilir. Ayrıca bazı testler yaparak agorafobinin altında yatan başka bir fiziksel veya ruhsal hastalığın olup olmadığını da araştırabilir.
Agorafobi tedavisinde genellikle ilaç tedavisi ve psikoterapi birlikte uygulanır. İlaç tedavisinde antidepresanlar ve anksiyolitikler kullanılabilir. Bu ilaçlar beyindeki kimyasal dengesizliği düzeltmeye ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olur. Psikoterapide ise bilişsel davranışçı terapi en etkili yöntemdir. Bu terapide kişiye agorafobiye neden olan düşünce ve inançlarının gerçekçi olmadığı gösterilir. Kişiye yavaş yavaş korktuğu durumlarla yüzleşmesi ve bunların üstesinden gelmesi öğretilir. Ayrıca gevşeme teknikleri, nefes egzersizleri, stres yönetimi gibi beceriler de kazandırılır.
Agorafobi tedavisi kişiye özgü olarak planlanmalıdır. Tedavi süreci kişinin belirtilerinin şiddetine, eşlik eden başka bir hastalığın olup olmadığına, motivasyonuna ve tedaviye uyumuna göre değişebilir. Tedaviye erken başlamak ve düzenli olarak devam etmek agorafobinin iyileşmesi için önemlidir.
Agorafobi ciddi bir anksiyete bozukluğudur. Kişinin sosyal, iş ve aile yaşamını olumsuz etkileyebilir. Ancak uygun tedavi ile agorafobi kontrol altına alınabilir ve kişi normal hayatına dönebilir. Eğer siz de agorafobi belirtileri yaşıyorsanız, lütfen bir psikiyatriste danışın ve yardım alın.
(Esra Güller)