50 yıldan daha uzun bir süredir aspirinin kalp sağlığı üzerine olumlu etkisi olduğu biliniyor. Ancak bir ilacın faydalarını ve risklerini iyi anlamanın o ilacı bilinçli bir şekilde kullanmak açısından önem taşıdığını söyleyen Medline Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ercan Türk, aspirin kullanmanın kalp ve damar sağlığı üzerindeki etkileri hakkında önemli bilgiler verdi.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ercan Türk, aspirinin kullanımının günümüzde kanserden saç sağlığına, diş çürüklerinin tedavisinden karaciğer yağlanmasına kadar birçok alanda gündeme geldiğini belirterek, "Ancak aspirinin ispatlanmış en büyük faydası kalp-damar sağlığı üzerinde görülüyor. Aspirin, vücudumuzda kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücreleri etkileyerek çalışıyor. Normalde, pıhtılaşma hayati bir mekanizmadır, bir kesik ya da yaralanma durumunda kanamayı durdurmak için gereklidir. Fakat damar sertliği (ateroskleroz) olan kişilerde, damarın içinde oluşan pıhtılar kalp krizi veya inme riskini artırır. Aspirin, bu pıhtı oluşumunu azaltarak kalp krizi ve felç riskine karşı koruyucu bir etki sağlayabiliyor" diye konuştu.
Özellikle daha önce kalp krizi geçirmiş, kalp damarlarında daralma olan ya da stent takılmış hastalar için aspirinin genellikle doktorlar tarafından önerildiğini kaydeden Türk, "İkincil korunma adı verilen bu yaklaşımda, aspirin kullanımı hayati öneme sahiptir ve bu kişilerde aspirinin sağladığı yarar, risklerden daha ağır basar. Sağlıklı bireylerin veya kalp-damar hastalığı geçirmemiş kişilerin 'koruma amaçlı' aspirin kullanımı ise daha farklı bir konudur. Son yıllarda yapılan araştırmalar, düşük doz aspirin kullanımının sağlıklı bireylerde kalp krizi riskini azaltmakla birlikte, bazı ciddi yan etkilere yol açabileceğini göstermiştir. Bu nedenle, herhangi bir kalp-damar hastalığı öyküsü olmayan kişilerin aspirin kullanmaya başlamadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Aspirinin doktor önerisi olmadan kullanılması bazı tehlikeler doğurabilir. En bilinen yan etkileri arasında mide ve bağırsak kanamaları, ülserler ve nadiren de olsa beyin kanaması gibi ciddi durumlar yer alır. Son yapılan bazı araştırmalar, özellikle 60 yaş üstü bireylerin her gün aspirin kullanmasının iç kanama riskini artırdığını göstermektedir. Bu nedenle aspirin masum bir ilaç gibi görünse de tüm risk faktörleri değerlendirilerek birey için en uygun kararı ilgili doktor vermelidir. Çünkü her hasta özeldir ve her bireyin sağlık durumu, damar yapısı ve risk faktörleri birbirinden farklıdır" şeklinde konuştu.
Kalp ve damar sağlığını korumanın yalnızca ilaçlarla değil, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla mümkün olduğunu belirten Dr. Türk, "Dengeli beslenme, düzenli egzersiz programı, sigaradan uzak durmak ve stresten kaçınmak, kalp sağlı için atılacak en önemli adımlardır. Aspirin veya başka bir ilaç kullanımı bu sağlıklı yaşam tarzının ancak bir tamamlayıcısı olabilir; asla tek başına yeterli değildir"ifadelerini kullandı.
(İHA)